USTA YAZAR GÖKMEN ÖZTÜRK YAZDI

Bu yazıya başlamak üzere bilgisayarın başına oturduğumda yazımı yazarken boğazım düğümleniyor. Asrın felaketini gördükçe daha önce yaşadığımız depremlerden daha büyük ve yıkıcı olduğunu gördüm. ‘'Keşke üzerinizdeki ağırlığı hafifletecek gücüm olsa'' Geçmiş olsun güzel ülkemin güzel insanları… Öncelikle ülkemizin yaşadığı bu deprem afeti nedeniyle tüm herkese başsağlığı dilerim. Doğal afetleri kader olarak ifade etmek sorunlarımızı sadece ertelemekten başka bir sonuç vermemektedir. Şüphesiz ki Şubat 2023 unutturulmaması gereken tarihler arasına girdi. Sabahın erken saatlerinde hepimiz uyandık. Güzel ve anlamlı güne başlamadan önce ilk olarak baktığımız telefonumuzda güzel ülkemizde deprem olduğunu öğrendik.   Saatler ilerledikçe Depremin tahmin ettiğimizden daha büyük olduğunu öğrenince kahrolduk ve göçük altında kalan insanlarımızı gördükçe aslında enkazın altında biz olduğumuzu hissetmeye başladık. Kendimizi depremzedelerin yerine koydukça evde oturmaya, sıcak bir çorba içmeye, konuşmaya gülmeye, gezmeye,  çocuklarımızı sevmeye utanır hale geldik.   Sanki onlar değil biz enkazın altındayız gibi hissetmeye başladık. Depremzedelerin göçük altında olduğunu öğrenince bizde ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Dilovası tek yürek oldu. Sivil toplum kuruluşları Dilovası belediyesi önceliğinde başlatılan yardım kampanyasına herkes gibi bizde dahil olduk. Yardım kampanyası zaman geçtikçe çığ gibi büyüdü.   Herkes elinde avucunda ne varsa getirmeye başladı. Genci, yaşlısı ve fedakar insanları bizde ne yapabiliriz diye koşuşturmaya başladı. Kimi kumbarasını, kimi tüpünü, kimi evinde ekmeğini, Kimi de ihtiyaç malzemelerini dizmeye, kimi taşınmasına, kimi araçlara yüklenmesine, kimi belki de evinin o kadar ihtiyacı varken kendi ihtiyaçlarını bırakıp depremzedelerin yarasını sarmak için yardım kampanyasına tam destek verdi. Üzücü deprem dolayısı ile yaşanan ölümlerden, yaralanmalardan ve insanlarımızın bu soğuk kış günlerinde yaşamış oldukları sıkıntıları çok derin bir üzüntü içerisinde takip ediyoruz.   Çünkü göçük altında kalan insanların biran önce kurtarılması için yola çıkılması gerekiyordu. Gönüllü vatandaşlarımız, en temel ihtiyaç malzemeleri ile kısa sürede depremzedelere ulaştı.   Afet bölgesinde yaşanan mucizeleri gördükçe mutlu oluyor, saatler geçtikçe göçük altında sağ salim çıkartılan insanların ve çocukların mucize kurtuluşu umutlarımızı yeşertmeye devam ediyordu. Elimiz yüreğimizde, kulağımız televizyon haberlerinde, tek tek Depremden zarar gören ve enkaz haline gelen on il ve ilçelerimizde İnşallah enkaz altında kalanlar bir an önce kurtarılır diye en güzel duaları ediyoruz.   Sözlerime son vermeden önce şunu bir kez daha görüyoruz. Halkın yardımlaşma ve dayanışma ruhu hala dipdiri birbirinin felaketine canı pahasına koşmasına en ufak sorun yok. Acımız çok büyük tarifsiz ama ayağa kalkacağız hem de en iyi şekilde.   Enkaz altında olan ve yardım bekleyen depremzedelere ve onları kurtarmaya çalışan gönüllü kurtarıcılara Allah’tan yardım, vefat edenlere Allah’tan Rahmet diliyorum.   Sağlıcakla kalın bir dahaki yazımda görüşmek üzere…