Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan İklim Kanunu Teklifi’ne ilişkin kapsamlı bir konuşma yaptı. Kanunun mevcut haliyle çevreyi koruma amacı taşımaktan uzak olduğunu söyleyen Demir, yasanın adeta bir “iklim ticareti” düzenlemesi olduğunu dile getirdi.

Kanunda sıfır emisyon hedefi vurgulanmasına rağmen fosil yakıtlarla ilgili hiçbir düzenlemeye yer verilmediğine dikkat çeken Demir, Bu çelişki bile teklifin ne kadar yüzeysel hazırlandığını gösteriyor.

Düşük rezervli maden sahalarında doğanın göz göre göre yok edildiğini ifade ederek, Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu, bakmak gerek. Akbelen’de zeytinliklerimiz, doğamız katlediliyor ve karşılığı koskoca bir hiç” dedi.

Kanun teklifinde sanayiye ciddi mali yükler getirilirken, bu yükleri hafifletecek teşvik ve finansman mekanizmalarının tanımlanmadığını belirten Demir, özellikle KOBİ’ler, çiftçiler ve düşük gelirli kesimler için sosyal politikaların eksikliğine dikkat çekti.

Kanunda hedeflenmektedir ve öngörülmektedir gibi belirsiz ifadelerin sıkça kullanıldığını kaydeden Demir, bu dilin uygulamada netlik sağlamadığını ve sorumlulukları flu hale getirdiğini ifade etti.

Yasa teklifinde yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, akademinin ve özel sektörün karar alma süreçlerine dahil edilmediğini söyleyen Demir, Bu haliyle katılımcı değil, merkeziyetçi bir anlayışla hazırlanmış” dedi.

Türkiye'nin sanayi ve tarım sektörlerini koruyacak dengeli bir iklim politikası geliştirmesi gerektiğini belirten Demir, “Ülkemiz karbon piyasalarının pasif bir takipçisi değil, kendi yol haritasını çizen güçlü bir aktör olmalıdır.

Gelecek kuşaklara bırakacağımız en büyük miras, katledilmemiş bir doğa ve temiz bir çevredir. Bu kanun, bu haliyle o mirasa zarar verir. ifadeleriyle teklifin yeniden ele alınması çağrısında bulundu.