BU 3 ARALIK’TA PAYIMA ÖZÜR DİLEMEK DÜŞTÜ Furkan Uğur Eşitti: “2024’te Hâlâ Bu Sorunları Konuşuyor Olmak Mahcubiyet Veriyor”

Dünya yapay zekanın sınırlarını keşfederken, uzay teknolojilerinde yeni çığırlar açarken, Türkiye’de engelli bireylerin en temel sorunları hâlâ çözülmeyi bekliyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Türkiye Beyazay Derneği Genel Merkez Şubeler Tanıtımından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Uğur Eşitti, yaptığı açıklamada engelli bireylerin yaşadığı sorunları dile getirerek çarpıcı bir özeleştiri yaptı:

“Dünya yapay zekayı, geleceğin teknolojilerini tartışırken, biz hâlâ kaldırımları, atanamayan öğretmenleri, ÖTV’yi konuşuyoruz. Bu yıl 3 Aralık’ta payıma özür dilemek düştü. Kendi adıma bu sorunların hâlâ çözülememiş olmasından dolayı mahcubum. Ancak bu mahcubiyet beni susmaya değil, daha güçlü bir şekilde mücadele etmeye sevk ediyor.”

Atama Bekleyen Engelli Öğretmenler: “Bu Kayıp Hepimizin”

Kamuda engelli bireyler için ayrılan kadroların doldurulmamasına dikkat çeken Eşitti, atanamayan öğretmenlerin toplum için bir kayıp olduğunu vurguladı:

“Binlerce engelli öğretmen ve memur adayı, hak ettikleri kadrolarda görev almayı bekliyor. Bu bireyler yalnızca iş değil, topluma katkı sağlama fırsatı istiyor. Ama her yıl aynı hayal kırıklığı, aynı belirsizlik. Atanamayan her öğretmen, yalnızca bireysel bir kayıp değil, toplumsal bir kayıptır. 2024’te bu sorunları hâlâ konuşmak zorunda kalmak hepimiz adına bir utançtır.”

Emeklilik Hakları: “Bir Lütuf Değil, Hak”

Son dönemde gündeme gelen emeklilik düzenlemelerinin engelli bireylerde büyük bir endişe yarattığını belirten Eşitti, sürecin adil bir şekilde yönetilmesi gerektiğini söyledi:

“Emeklilik, engelli bireyler için bir hak ve güvencedir; asla bir lütuf değildir. Bu hakka ilişkin yapılacak her düzenleme, engelli bireylerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlarla istişare edilerek hazırlanmalıdır. Masa başında alınan keyfi kararlar, yalnızca hak kaybına yol açar ve güveni zedeler. Bu tür düzenlemeler daha çok endişe değil, umut yaratmalıdır.”

ÖTV Muafiyeti: “Hakları Daraltmak Yerine Denetimi Güçlendirin”

Engelli bireylerin araç alımında sağlanan ÖTV muafiyetinin sürekli olarak daraltılmaya çalışılmasına tepki gösteren Furkan Uğur Eşitti, çözümün farklı bir noktada olduğunu vurguladı:

“ÖTV muafiyeti, engelli bireylerin bağımsız hareket edebilmesi için hayati bir haktır. Her gündeme gelişinde bu hakkı biraz daha daraltmak yerine, istismarı önleyecek güçlü denetim

mekanizmaları kurmalıyız. Hak sahiplerini mağdur etmeden, kötüye kullanımın önüne geçmek mümkündür.”

Engelli Ürünlerindeki Vergiler: “Hayatımızı Zorlaştırıyor”

Eşitti, engelli bireylerin kullandığı ürünlerde uygulanan ÖTV ve KDV’nin hayatlarını daha da zorlaştırdığını belirtti:

“Beyaz baston, tekerlekli sandalye, işitme cihazı gibi temel ihtiyaçlar, engelli bireylerin hayatını sürdürebilmesi için hayati önem taşıyor. Ancak bu ürünler yurt dışından ithal ediliyor ve üzerine eklenen ÖTV ile KDV, fiyatlarını katlıyor. Bu ürünler lüks değil, ihtiyaçtır. Devletin bu tür ürünlerden vergi almayı bırakması, engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırmak için atacağı en insani adımlardan biri olacaktır.”

Belediyelere Çağrı: “İstişare Kültürü ile Hareket Edin”

Belediyelerin projelerinde engelli bireylerin ihtiyaçlarını önceliklendirmesi gerektiğini belirten Furkan Uğur Eşitti, şunları söyledi:

“Kaldırımlar, yollar, toplu taşıma araçları ve kamu binaları hâlâ engelli bireyler için erişilebilir değil. Belediyeler, bu projeleri ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla değil, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlarla istişare ederek hazırlamalıdır. Erişilebilirlik, bir lüks değil, herkes için olması gereken bir standarttır.”

Son Söz: “Mahcubiyet Bir Duraksama Değil, Çaba Sebebidir”

Açıklamasını umut dolu bir çağrıyla tamamlayan Furkan Uğur Eşitti, şöyle konuştu:

“Bugün dünyanın gündeminde yapay zeka, uzay çalışmaları ve teknolojide sınırların aşılması var. Biz ise hâlâ en temel hakları konuşuyoruz. Bu durum, yalnızca eksikliklerimizin değil, çözüme yönelik samimiyetimizin de bir sınavıdır. Ancak bu mahcubiyet, bir duraksama değil; daha güçlü bir mücadele için başlangıçtır. 3 Aralık yalnızca bir farkındalık günü değil, değişim için bir milat olsun. Daha adil ve erişilebilir bir Türkiye’yi birlikte inşa edelim.”

Furkan Uğur Eşitti

Türkiye Beyazay Derneği Genel Merkez Şubeler Tanıtımından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi