deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler canlı casino akademik sofia grandpashabet güncel adres betpark Matadorbet Matadorbet giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu veren siteler grandpashabet giriş onwin superbetin giriş deneme bonusu veren siteler 2023

Vekil Doğan, Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor

Dünya
 

Vekil Doğan, Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor

Vekil Doğan, Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor.

Vekil Doğan, Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor. Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, 2025 Bütçe Görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlığında önemli konuşmalar yaptı. Vekil Doğan, '' Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri…Eğitim, bireylerin potansiyelini gerçekleştirmesi ve toplumsal kalkınmanın sağlanması için vazgeçilmezdir. Ancak Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır yapısal sorunlarla boğuşmakta ve ne yazık ki bu sorunlar çözülmek bir yana maalesef giderek derinleşmektedir. Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliği, yıllardır çözülemeyen bir sorun ve acı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Sosyoekonomik durumu düşük ailelerin çocukları, eğitim süreçlerinde büyük dezavantajlar yaşamaktadır. Eğitimde o kadar vahim durumdayız ki her köşe başında bir özel okul var. Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okulların fiziki koşulları da yetersizdir, öğretmen açığı ciddi boyutlardadır ve eğitim materyallerine erişim kısıtlıdır. Müfredatımız, çağın gerektirdiği bilgi ve becerileri kazandırmaktan uzaktır. Bilimsel ve eleştirel düşünceyi geliştiren bir eğitim sistemi yerine, ezberci bir anlayış hakimdir. Ayrıca, teknolojik gelişmelere ayak uyduramayan eğitim sistemi, dijital okuryazarlık ve yapay zekâ gibi alanlarda öğrencileri yetersiz bırakmaktadır. Türkiye’de atanamayan öğretmen sayısı 700 bini aşmış durumdadır. Eğitim fakültelerinden mezun olan binlerce genç öğretmen adayı, KPSS engelini ve dahası mülakat belasını aşamadığı için mesleklerini yapamamaktadır. Öte yandan, okullarda görev yapan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları yetersizdir. Öğretmen maaşları birçok meslek grubuna kıyasla düşük seviyede kalmış, öğretmenler ek iş yapmak zorunda bırakılmıştır. Sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımı, eğitim sisteminde adaletsizlik yaratmakta, öğretmenler arasında motivasyon kaybına neden olmaktadır. Size çok daha acı bir şey söyleyeyim mi? Kolejlerde asgari ücretin altında maaşlara mahkûm edilen binlerce öğretmenimiz var bizim. Bu ayıp da hepimize yeter… Sayın Bakan pedagojik eğitimi olmayan ne olduğu, kim olduğu belirsiz insanları ÇEDES gibi saçma sapan uygulamalarla okullara sokacağınıza öğretmenlerimize sahip çıkın. Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanının görevi akılın, laik ve bilimsel eğitimin, eğitimde fırsat eşitliğinin, öğrencilerin ve öğretmenlerin yanında olmaktır. Oysa Milli Eğitim cumhuriyet tarihinin en akıl almaz ve en kötü dönemini yaşıyor sayenizde… Son yıllarda okullarda tarikat ve cemaatlerin etkisinin artması, eğitim sistemini ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bazı vakıf ve dernekler, Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokoller aracılığıyla velilerin izni ve onayı olmadan okullarda etkinlik düzenlemekte, eğitim faaliyetlerine müdahil olmaktadır. Bu yapıların okullarda etkinlik düzenlemesi, hem çocukların inanç özgürlüğünü ihlal etmekte hem de laik eğitim ilkesini tehdit etmektedir. Bu yapıların etkisiyle birçok okulda kız ve erkek öğrenciler arasında ayrımcılık yapılmakta, kıyafet ve davranış kurallarında ideolojik yaklaşımlar dayatılmaktadır. Çocukların psikolojik ve sosyal gelişimi bu uygulamalardan olumsuz etkilenmekte, bazı durumlarda ise cinsel istismar vakalarına kadar varan skandallar yaşanmaktadır. Merdiven altı kurslarda taciz, tecav üz vakalarına şahit olduğumuz grupları okullara sokuyorsunuz. Bu nasıl bir hırs nasıl bir cehalet? Geçen yılda bütçe görüşmelerinde bu kürsüden sormuştum size tekrar soruyorum Sayın Bakan 15 Temmuz’dan hiç mi ders çıkarmadınız? Dün hain Fetö’nün kalkıştığı darbe teşebbüsüne yarın bu anlayış yüzünden başka bir grup kalkışacak. Bu kürsüden tarihe not düşüyorum. Böyle bir teşebbüs olursa bu teşebbüsün mimarlarından birisi de bu protokollere izin verenlerdir. Buradan bütün velilere sesleniyorum çocuklarınıza sahip çıkın, ne olduğu belirsiz protokol gruplarının çocuklarınızın beynini yıkamasına müsaade etmeyin. Okullarda bu protokollere asla geçit vermeyin. Ayrıca hep söyledim yine söylüyorum kapatılan köy okulları yeniden açılmalı, taşımalı eğitime son verilmelidir. Her çocuğun yaşadığı yerde kaliteli eğitime erişmesi sağlanmalıdır. Değerli milletvekilleri, eğitimdeki sorunlar yalnızca öğrencileri ve öğretmenleri değil, bir bütün olarak toplumumuzu ilgilendirmektedir. Eğitim sisteminin çağdaş, eşitlikçi, laik ve bilimsel temeller üzerine inşa edilmesi, ülkemizin refahı ve kalkınması için zorunludur diyor Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.''dedi.
Vekil Doğan, Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor.

Vekil Doğan, Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor.

Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, 2025 Bütçe Görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlığında önemli konuşmalar yaptı.

Vekil Doğan, '' Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri…Eğitim, bireylerin potansiyelini gerçekleştirmesi ve toplumsal kalkınmanın sağlanması için vazgeçilmezdir. Ancak Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır yapısal sorunlarla boğuşmakta ve ne yazık ki bu sorunlar çözülmek bir yana maalesef giderek derinleşmektedir.

Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliği, yıllardır çözülemeyen bir sorun ve acı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Sosyoekonomik durumu düşük ailelerin çocukları, eğitim süreçlerinde büyük dezavantajlar yaşamaktadır. Eğitimde o kadar vahim durumdayız ki her köşe başında bir özel okul var.

Oysa eğitimin ücretlisi mi olur, zengin çocukları kolejlere, fakir çocukları mahalle okullarında başının çaresine bakmaya mecbur ediliyor. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okulların fiziki koşulları da yetersizdir, öğretmen açığı ciddi boyutlardadır ve eğitim materyallerine erişim kısıtlıdır.

Müfredatımız, çağın gerektirdiği bilgi ve becerileri kazandırmaktan uzaktır. Bilimsel ve eleştirel düşünceyi geliştiren bir eğitim sistemi yerine, ezberci bir anlayış hakimdir. Ayrıca, teknolojik gelişmelere ayak uyduramayan eğitim sistemi, dijital okuryazarlık ve yapay zekâ gibi alanlarda öğrencileri yetersiz bırakmaktadır.

Türkiye’de atanamayan öğretmen sayısı 700 bini aşmış durumdadır. Eğitim fakültelerinden mezun olan binlerce genç öğretmen adayı, KPSS engelini ve dahası mülakat belasını aşamadığı için mesleklerini yapamamaktadır.

Öte yandan, okullarda görev yapan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları yetersizdir.

Öğretmen maaşları birçok meslek grubuna kıyasla düşük seviyede kalmış, öğretmenler ek iş yapmak zorunda bırakılmıştır.

Sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımı, eğitim sisteminde adaletsizlik yaratmakta, öğretmenler arasında motivasyon kaybına neden olmaktadır.

Size çok daha acı bir şey söyleyeyim mi?

Kolejlerde asgari ücretin altında maaşlara mahkûm edilen binlerce öğretmenimiz var bizim. Bu ayıp da hepimize yeter…

Sayın Bakan pedagojik eğitimi olmayan ne olduğu, kim olduğu belirsiz insanları ÇEDES gibi saçma sapan uygulamalarla okullara sokacağınıza öğretmenlerimize sahip çıkın. Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanının görevi akılın, laik ve bilimsel eğitimin, eğitimde fırsat eşitliğinin, öğrencilerin ve öğretmenlerin yanında olmaktır. Oysa Milli Eğitim cumhuriyet tarihinin en akıl almaz ve en kötü dönemini yaşıyor sayenizde…

Son yıllarda okullarda tarikat ve cemaatlerin etkisinin artması, eğitim sistemini ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bazı vakıf ve dernekler, Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokoller aracılığıyla velilerin izni ve onayı olmadan okullarda etkinlik düzenlemekte, eğitim faaliyetlerine müdahil olmaktadır.

Bu yapıların okullarda etkinlik düzenlemesi, hem çocukların inanç özgürlüğünü ihlal etmekte hem de laik eğitim ilkesini tehdit etmektedir.

Bu yapıların etkisiyle birçok okulda kız ve erkek öğrenciler arasında ayrımcılık yapılmakta, kıyafet ve davranış kurallarında ideolojik yaklaşımlar dayatılmaktadır.

Çocukların psikolojik ve sosyal gelişimi bu uygulamalardan olumsuz etkilenmekte, bazı durumlarda ise cinsel istismar vakalarına kadar varan skandallar yaşanmaktadır.

Merdiven altı kurslarda taciz, tecav

üz vakalarına şahit olduğumuz grupları okullara sokuyorsunuz. Bu nasıl bir hırs nasıl bir cehalet?

Geçen yılda bütçe görüşmelerinde bu kürsüden sormuştum size tekrar soruyorum Sayın Bakan 15 Temmuz’dan hiç mi ders çıkarmadınız?

Dün hain Fetö’nün kalkıştığı darbe teşebbüsüne yarın bu anlayış yüzünden başka bir grup kalkışacak. Bu kürsüden tarihe not düşüyorum.

Böyle bir teşebbüs olursa bu teşebbüsün mimarlarından birisi de bu protokollere izin verenlerdir.

Buradan bütün velilere sesleniyorum çocuklarınıza sahip çıkın, ne olduğu belirsiz protokol gruplarının çocuklarınızın beynini yıkamasına müsaade etmeyin.

Okullarda bu protokollere asla geçit vermeyin.

Ayrıca hep söyledim yine söylüyorum kapatılan köy okulları yeniden açılmalı, taşımalı eğitime son verilmelidir. Her çocuğun yaşadığı yerde kaliteli eğitime erişmesi sağlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, eğitimdeki sorunlar yalnızca öğrencileri ve öğretmenleri değil, bir bütün olarak toplumumuzu ilgilendirmektedir.

Eğitim sisteminin çağdaş, eşitlikçi, laik ve bilimsel temeller üzerine inşa edilmesi, ülkemizin refahı ve kalkınması için zorunludur diyor Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.''dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve izkocaeli.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.